8. ENFAL / 50Sure Ayet Sayısı: 75 Kitap Sırası: 8 Nüzul Sırası: 88 Nüzul Yeri: MEDİNE | Şayet kafirleri, melekler, vechlerine ve dübürlerine darb ederek vefat ettirirken bir görseydin!
"Harık azabı tadın bakalım!" | وَلَوْ تَرٰٓى اِذْ يَتَوَفَّى الَّذ۪ينَ كَفَرُواۙ الْمَلٰٓئِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَاَدْبَارَهُمْۚ وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَر۪يقِ | .50 | 50 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lev Kök: harfKelime: levKelime Anlam: Şart Edatı (Harf-i Cer). Eğer … se/sa anlamındadır.
Genellikle mazi fiiller ile kullanılır. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş bir eylemi ifade eder.
Bazen gerçekleşmesi imkansız olan istekleri ifade için kullanılır.
terâ Kök: ReYKelime: raeFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Görmek, anlamak. Gösteriş.
iz Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
yeteveffe Kök: VFYKelime: vefyFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
keferûl Kök: KFRKelime: kefrFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Örtme, sarma. Köy, karye.
melâiketu Kök: MLKKelime: melaikeİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.
yadrıbûne Kök: D:RBKelime: darbFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Vurmak, vuruş, çarpmak. Beyan etmek. Seyretmek. Nev, cins. Benzer, nazir. Eti hafif olan.
vucûhehum Kök: VCH!Kelime: vucuhİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
edbârehum Kök: DBRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
zûkû Kök: Z!VK:Kelime: zevkFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kelime Anlam: Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.
azâbel Kök: A:Z!BKelime: azabİsim, Eril Kelime Anlam: Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem.
harîkı. Kök: HRK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Melekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin.
|